Lazer tedavisi, birçok alanda kullanılan ileri bir teknoloji haline gelmiştir. Lazer, radyasyonun uyarılmış emisyonu ve ışın amplifikasyonunu ifade eder. Lazer cihazları, tek renkli, tek fazlı, düz ve yoğun monokromatik ışık üreten cihazlardır. Bu cihazlar hem renkli hem de renksiz olabilir. Görünürlük oranı, dalga boyu ile ilişkilidir. Dalga boyu ve gücü, tıptaki kullanım alanını belirler. Birçok lazer tipi vardır ve bunlar dalga boyu ve güçlerine göre farklılık gösterir. En bilinenleri ruby, alexandrite, diode ve Nd:YAG lazerleridir. Lazer tedavisinin fiyatları, yapılacak bölgeye, rahatsızlığa veya lazerin türüne göre değişiklik gösterebilir.

Lazer tedavisi, uygulanacak kişilerin yaşına veya sahip oldukları diğer rahatsızlıklara göre belirlenir. Bazı rahatsızlıklarda lazer tedavisi uygulanmamaktadır. Ayrıca, lazer tedavisinde hijyen çok önemlidir.

Glokom: Gözün renkli kısmı olan iris arkasında üretilen sıvı, göz merceği ve iris ön tarafına geçer ve irisin ön kısmında kenarda bulunan ağa benzer bir yapı tarafından geri emilir. Normal şartlarda bu süreç dengelidir ve göz içi basıncı dar bir aralıktadır. Ancak sıvının geri emildiği bölgede bir tıkanma olursa, sıvı göz içerisinde birikmeye başlar ve göz tansiyonunun yükselmesine neden olur. Tansiyonun yükselmesi, görme işlevini bozup körlüğe bile sebep olabilir. Lazer tedavisi ile tıkalı olan bölgeye müdahale edilerek burada küçük delikler açılır ve sıvının geri emilmesi sağlanır.

Diyabetik Retinopati: Şeker hastalığına bağlı bir hastalıktır. Uzun dönemde oluşturduğu en önemli risk, görme işlevinin kaybolmasıdır. Retinadaki damar duvarlarının zamanla zayıflamasına neden olan şeker hastalığı, körlüğe sebep olabilir. Damar duvarı zayıfladığı zaman geçirgenliği artar. Damar içerisinden retina bölümüne geçen kan ve serum, günbegün görme alanının küçülmesine neden olur. Bu rahatsızlığın tedavisinde argon lazer kullanılır. Bu lazer, göz içi sıvıya zarar vermeden retinadaki damarlara gelir. Lazer tedavisi sayesinde damar duvarındaki zayıf bölge yakılır ve sızıntı önlenmiş olur.

Tüylerde Lazer Tedavisi: Lazer epilasyon olarak bilinen bu yöntemde, cilt tipi, tüy rengi ve yapısı uygun olan ve gereken her bölgeye uygulanabilmektedir. Kadınlar daha çok üst dudak, çene bölgesi, kol, koltuk altı, bacak ve bikini bölgesini tercih etmektedir. Erkeklerde ise sırt, omuzlar, göğüs ve sakal en sık uygulanan bölgelerdir. İlerleyen lazer teknolojileri ile tüm cilt tipleri için lazer tedavisi uygulanabilmektedir. Maalesef halen en iyi sonuçlar, açık renk tenlerde ve koyu renk kıl köklerinde görülmektedir. Bu nedenle lazer epilasyon, beyaz kıllarda çok etkili değildir. Aynı şekilde sarı ve kızıl kıllarda tedavi başarısı azdır.

Dişlerde Lazer Tedavisi: Lazer ile diş tedavisi, dişe ve diğer dokulara temas edilmeden uygulandığı için ısı ve titreşim meydana gelmez. Bu sebepten ötürü hastalar ağrı hissetmez ve anesteziye gerek kalmadan tedavileri yapılır. Lazerin bu özelliği, anesteziden korkan hastalar için oldukça iyidir. Anestezi sonrası yemek yiyememe ve konuşma zorluğu gibi sıkıntılar da olmaz. Bir diğer avantaj da klasik tedavi cihazlarının çıkardığı sesler, baskı ve titreşimlerin olmamasıdır. Ayrıca lazer tedavisinde kanama olmaz.

Bunların dışında, vücudumuzun birçok alanında oluşan rahatsızlıklar için lazer tedavisi uygulanmaktadır. Lazer tedavisi, tıpta hem cerrahi müdahalelerde hem de kozmetik amaçlarla yaygın olarak kullanılmaktadır. Lazer teknolojisinin sürekli gelişmesi, bu tedavi yönteminin daha da yaygınlaşmasına ve etkinliğinin artmasına katkı sağlamaktadır.